22 Temmuz 2013

YASEMİN BRADLEY RÖPORTAJIM ÇOK YAKINDA SİZLERLE! ;)


Yıllar önce şeker mi şeker bir kadının muayenehanesinden içeri girdim. Ürkek gözlerimle önce tartıya sonra kendisine baktım. Ben 19-20 yaşlarındaydım. Üzerimdeki 5-6 kiloyu atmaya gitmiştim. 

Karşımda enerjik, hayat dolu, pozitif, zeki ve çok güzel bir kadın duruyordu. Gözlerini fark ettim. Öyle samimi bakıyordu ki... 

Ben o kapıdan en son 8-10 sene önce çıktım. Ve çıkarken Yasemin Abla kahkahalarla gülüyordu, Burcu biz seninle çok samimileştik artık sen beni dinlemeyeceksin, dost olarak devam ettirelim ilişkimizi diyordu. Ağladım! (Şaka şaka her şeye de ağlamıyorum! :) )

Evet! Benim bir huyum vardır! Çevremdeki herkesle samimi olurum, samimiyetin azaldığı ilişkiden de ardıma bakmadan çeker giderim. O yüzden diyetisyenimle de doktorumla da kuaförümle de yakınımdır. ;)

Sadede gelirsem... Ben bu şeker insanla sizler için süper bir röportaj yaptım. Spikerlik günlerinden başladık, zayıflığın formülüne kadar geldik! ;) 

Bu renkli röportaj çok yakında sizlerle!;) 

Eyvah Boşanıyorum!- Mutlaka Okuyun! ;)


Daha evlenmeden boşanmayla ilgili bir kitap tavsiye edeceğim hiç aklıma gelmezdi! :)

Ama bu kitap farklı...Bir tek boşanma ve sonrası değil; "aşkın evreleri, evliliğe nasıl karar verilmeli, bir ilişkinin olmazsa olmazı" hepsi içinde! Yani bekarlar için de süper bir kitap... 

Sadece kitabın editörlüğünü yaptığımdan değil, okurken hiç sıkılmadığım için tavsiye ediyorum size! :) Hava atmak gibi olmasın ama hayatımda ilk editörlük tecrübemi Danışman Psikolog Ani Eryorulmaz sayesinde edindim! :)

Tatil zamanı gelmişken, güneşin altında kafanızı dağıtacak sizi rahatlatacak bir kitap arıyorsanız! Hemen en yakın kitapçıya uğrayın ve bu kitaptan bir tane edinin... Pişman olmayacaksınız! ;) 


EYVAH APTALLAŞIYORUM! =)



Sıcak havalar, tatile gidememenin vermiş olduğu iç sıkkınlığı, ramazan ve uykusuzluk... Hepsi birleşince içimdeki "aptal burcu" dışarı çıkıyor. Akıllı olan tarafım uyuşmuş bir şekilde kendini geri çekiyor. 

Neler mi yapıyorum?

Birincisi söylenen şeyleri bir seferde anlamıyorum! :) 

Arabanın anahtarını arabada unutup arabadan inip uzun süre yürüyorum. Sonra diyorum ki aaaaaaaa ben bir şey unuttum! :) Geri dönüp anahtarı alırken kendime saydırıyorum. 

Bitmedi! Daha da kötüsü var! Arabadan iniyorum, içeride bir şey unuttuğumu fark ediyorum, güneş tepemde ofise doğru yürürken geri dönüyorum... Arabaya bir metre kala hatırlıyorum ki aslında unuttuğumu düşündüğüm şey çantamda! :) 

He bir de bu süre zarfında kredi kartımı da kaybettim! :)

Ama sanırım dün yoğun uğraşlar sonucu aptal Burcu'yu öldürdüm! :) Yakında küllerimden doğarım inşallah merak etmeyin! ;) 

Bir de tatile gittim mi! Denizin dalgalarıyla yarışırken, güneşin sarısı saçlarıma vururken fonda çalan şarkıyla bir kendimi bir de beni geride bıraktım mı tamamdır! ;) 

Kısaca kendimden bilgi veriyim istedim! :) 

Sevgilerimle,

Burcu Çeşit. 






17 Temmuz 2013

Ramazanda Beslenme! ;)

Sevgili Takipçilerim,

Biliyorum biraz geciktim ama yine de sizler için Dyt. Serap Tolaz'dan bir yazı koparmayı başardım! ;) Buyrun! ;)


Her daim ramazan ayının, ruhsal ve bedensel detoks için en uygun dönem olduğunu düşünmüşümdür.

Bu dönem, özellikle yemek yemeyi çok sevenler ve sürekli abur cubur atıştıranlar için, gün içerisinde alınan  gereksiz kalorilerden kurtulma zamanıdır.

Beslenme tarzınızda değişiklik yaparken aynı zamanda nefsinize hakim olabilme ya da kendinize söz geçirebilme gibi kazanımları sonrasında da sürdürebilirseniz, sizin için sağlıklı beslenmeye yönelmek adına  güzel bir geçiş dönemi olabilir.

Vücudumuzu fazla yormadan ramazan ayını nasıl sağlıklı bir şekilde geçirebiliriz ?

En önemlisi vücudunuzun su oranını korumanız. Uzun süren açlık ve sıcak havaların da beraberinde getirdiği susuzluk hissiyatı, enerji kaybı, halsizlik, konsantrasyon güçlüğü, sindirim güçlüğü gibi sorunlara yol açabilmektedir. Ortalama günde 2,5 lt su içilmesi önerilir ama bundan ziyade suyun nasıl tüketildiği de büyük önem taşır. Şişkinlik yaratmaması ve sindiriminizi rahatlatması adına içilen suyun iftar ve sahur arasına dengeli bir şekilde tüketilmesi gerekiyor. Diğer sıvı gıdalarla da takviye yapılması enerjinin dengelenmesi ve vitamin-mineral dengesinin sağlanması adına önemli. Örneğin çorbalar, komposto suları, taze meyve suları, cacık , taze meyveler gibi besinle su ihtiyacınızı gidermek için tercihleriniz arasında iyi birer seçim olabilir.

 İftarda uzun süren açlığın verdiği etki ile yemeklere birden yüklenilmemeli. Tüm gün boş olan mideniz birden bu yükü kaldırabilecek güçte değildir. En ideali küçük bir parça pide ve çorba ile orucunuzu açarak mümkünse bir süre (10 dk kadar) dinlenmeniz sonrasında tek çeşit bir ana yemek (protein ya da etli sebze yemekleri) yanında az salata ya da yoğurt ile devam etmenizdir.


Tatlı ve meyve tüketimleri için en az 2 saat daha süre geçirmeniz, yediklerinizin sindirimini kolaylaştırarak yağa dönüşüm riskini azaltacaktır.Bu durum hem midenizin hem de sizin işinize gelecektir !Mümkünse hafif tatlılar tercih edilmeli genellikle hafta da 2 gün sütlü tatlı diğer günler taze meyve ya da kuru meyveyle birlikte fındık, badem , ceviz gibi besinlerle çeşitlilik sağlanmalıdır.

Vücudun  mineral dengesinin sağlanması adına, tansiyon problemi yaşamayanlar için günde 1 şise soda önerilir. Yani sodayı aşırı yemek  yediğimizde sindirime destek adına kurtarıcı niyetine değil, mineral dengesini koruyabilmek için  içmeliyiz !

Sahur konusunda ise dikkate alınması gereken önemli nokta, yediğiniz besinlerin miktarından ziyade kalite içeriği yüksek besinler tüketmeniz. Vücudunuzun gün boyunca enerji ihtiyacını karşılayabilmesi için özellikle protein ağırlıklı gıdalar tüketmeliyiz. Süt –yoğurt –peynir –yumurta - pastırma – badem –fındık – ceviz içi iyi birer protein kaynaklarıdır.

Anlık enerji veren, sonrasında açlık duygusu yaratan ve şeker ihtiyacımızı artıran basit karbonhidrat türü gıdalardan uzak durmalıyız. (bal-pekmez-reçel- şerbetli tatlılar gibi) yerine baklagiller ve kepek (lif) oranı yüksek gıdalar tercih edilmelidir.



12 Temmuz 2013

Hoşgeldin Mübarek RAMAZAN!


Hani kafanızı koyarsınız yastığa... Yapayalnız kalırsınız karanlıkta... 
Akşam olmuştur artık ruhunuzda...
Bedeninizin her bir yanı ağrır ben buradayım dercesine...
Kötülükler bir yanda, iyilikler bir yanda gülümserler tüm çekici halleriyle... 
Uyumak istersiniz uyuyamazsınız...
Araftasınızdır adeta...
Tam o anda içiniz ısınır, kalbiniz çarpar... 
Ve Allah'ın varlığı gücünüze güç katar... 
Her sene günlerin içinde böylesine kaybolmuşken dakikalarımız,
Hayat gülümseyerek uzaklaşırken yanımızdan,
Ramazan Ayı çıkar gelir kurtarıcı gibi...
İşte bu yüzden;
Oruç başa değil kalbe vurduğunda,
Paylaşırken hiçlik hissedildiğinde,
Hoşgörü evinizin baş misafiri olduğunda,
Anlayın ki Ramazan sizinledir... 
Ve ne güzeldir onu yaşamak!
Hoşgeldin Mübarek Ramazan...